Herkese selam arkadaşlar, geçen bölüm işlerin iyice karıştığı, bol gerilimli bir bölüm finali izlemiştik. Onur’un tutuklanması sonrası Leyla tamamen çıkmaza girdi. Bir aileyi dolandırmak için girdiği bu yolda aşka yenik düşerek, seçim yapmak zorunda kaldı fakat iki seçenek de bataklığa benziyordu. Yakup hariç ekipteki herkes bir labirentteymiş gibi yolunu bulmaya çalışıyor, gerçekten korkunç birisi. Hayatta önem verdiği tek şey paradan başka bir şey değil.

Ateş, herkesi şaşırtarak bütün basının önünde Leyla ile olan ilişkisini duyurması belki de en çok Ilgaz’ı etkiledi. Lara Aslan ve Kerem Bürsin’in karşılıklı sahneleri her bölüm daha da güzelleşiyor. Bu sahnede Ilgaz, Berit’ten değil, aslında kendinden bahsediyordu. Karşısında Abi – Baba karışımı bir Ateş var ve onu kaybetmekten çok korkuyor. Bunu söylememek için Berit’i bahane etti. Terk edilmekten gerçekten çok korkuyor çünkü aralarındaki bağ gün geçtikçe daha da kuvvetlendi. Bu muhteşem bağ eğer koparsa, Ilgaz için bir yıkım olur. Ilgaz bu konuda epey haklı çünkü hep aradığı aile sıcaklığını, sığınacak limanı Ateş’te buldu. Çok keyif alıyorum bu ikiliyi izlerken, diziye böyle gerilim dolu sahneler çok yakışıyor.

Leyla ve Yakup’un yüzleşme sahnesi güzeldi. Yakup insanların duyguları olmadığını düşünüyor ve Leyla’ya bu görevi verirken onun aşık olmasını hesaba katmaması son derece doğal. Ekipteki herkese bir yardım eli uzatmış gibi anlatıyor fakat tek yaptığı hepsinin en hassas noktasından vurarak onları kendine bağlamaktı. Geçen bölüm hastanedeki gizemli adamdan bahsetmiştim, bu kim olduğunu bilmediğimiz adamın hafıza kaybı yaşamasına sebep olan kişinin Yakup olduğunu savunmuştum. Leyla’nın bu kadar ileri gittiğini gördükten sonra Yakup bence işini şansa bırakmamak için hastanedeki kişiyi öldürecek gibi geliyor bana. Leyla’nın elindeki tek umut o çünkü ve o umudu da elinden almak için her şeyi yapacaktır bundan eminim. Hesaba katmadığı tek bir nokta var Leyla’nın annesi çok yakında geliyor ve bu Ateş ya da Füsun’un sayesinde olacak diye düşünüyorum. Bu sayede Yakup’un elinde bir koz kalmayacak.

8.bölüme geldik ve her bölüm Berit’i çanta gibi taşıyan Ateş, bu bölüm düzgün bir şekilde taşımayı öğrendi, gözlerimiz yaşardı. 🙂 Berit yine her zaman olduğu gibi her şeyi bildiği için Ateş ve Leyla’nın ilişkisini hemen Aydos’a söyledi. Bu kız sayesinde dizideki bütün sırlar açığa çıkıyor, böyle devam 🙂

Dizide verilen mesajlara bayılıyorum, önce zorbalık konusuna çok güzel bir şekilde değindiler şimdi de kimsesiz çocuklar için yapılan yardım sahnesi çok hoş bir sahneydi. Berit’in “Bizim de bir şeyimiz yok ama Ateş bize alır” demesi çok tatlıydı. Kısacık sürede Ateş kardeşlerinin kalbinde taht kurdu gerçekten. Ilgaz bence Ateş’e olduğu gibi Leyla’ya da fazla bağlanmaktan korkuyor gibi ve sırf bu yüzden onu kendinden uzaklaştırmaya çalışıyor. İlerleyen bölümlerde ilişkileri çok güzelleşecek bundan eminim, Leyla’nın gerçek yüzü ortaya çıkınca Ilgaz’ın tepkisi nasıl olur onu bilemiyorum orası ayrı tabii.

Çantası çalınan Leyla’nın hırsıza utanmıyor musunuz demesi çok ironikti. 🙂 Ateş ile takım arkadaşı gibi oldukları için işin üstesinden geldiler. Hafsanur Sancaktutan, küçüklüğünden beri karate ile uğraştığı için bu sahnede şov yaptı, güzeldi 🙂

Kötü geçen çocukluğunu, harika bir çocukluk geçirmiş gibi anlatan Leyla, bisiklet kullanmasını bilmiyordu bu son derece normaldi. Bu sahnede Ateş, kız arkadaşına sadece bisiklete binmeyi öğretmedi, aynı zamanda küçük bir çocuğun yaralarını sarıyordu. Bu küçük kızın içinde yarım kalan bir hevesi tamamladı, bunlar çok güzel detaylar gerçekten. Sıradan bir bisiklet sahnesi değildi bu, bir çocuğun kalbine dokunmak kadar saf ve temiz bir sahneydi.

Durukan Çelikkaya çok sevdiğim bir oyuncu ve dizinin başından beri Barış karakteri çok sıradan yazılıyordu ama özellikle bu bölüm Barış’ın hikayede etkisini hissetmemiz çok güzel oldu. Herkesi köşeye sıkıştırdığını sanan Füsun, hiç beklemediği birinden darbe yiyecek olması güzel oldu, artık şantaj yapma sırası bu sefer Barış’ta. Barış’ın senaryoya bu şekilde etki etmesi ve Ilgaz ile sahnelerinin artmasına çok sevindim.

Ateş’in en başından beri Leyla’nın dolandırıcı olduğunu bildiğini sanıyordum fakat kamera görüntülerinden sonra nihayet bazı şeylerden emin olması, senaryoya büyük heyecan kattı. Ateş kendi hikayesini seçmek istiyordu fakat bu şekilde değil, Leyla için yolu sonu geliyor gibi. Artık çetenin hikayesi yerine geçmişteki bilinmeyen konuların işlenecek olması dizinin seyir zevkini daha da arttıracak kesinlikle.

Ateş’in bütün kardeşleriyle ayrı ayrı dertleşmesi çok hoşuma gidiyor ve onlara asla küçük çocuk muamelesi yapmıyor. İlk bölümlerde hiçbirine tahammül edemiyordu fakat şimdi onları kırmamak için o kadar çabalıyor ki, bu küçük çocuklar Leyla’nın deyimiyle tam bir öküz olan Ateş’i adeta olgunlaştırdı. 🙂

Dizide en sevdiğim şeylerden biri konuların gereksiz şekilde uzatılmaması kesinlikle. Ateş’in kardeşlerini yurtdışına yollama fikri bir ara gündemdeydi ve Füsun bunu Ilgaz ile Ateş’i düşman etmek için kullanmak istedi ama Ateş son noktayı koydu. Ateş’in Ilgaz’a, “Sizleri bırakmayacağım” dedikten sonra kağıdı yırtması muhteşem bir sahneydi. Ateş için artık ailenin ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu iyice anlamış olduk ve Ilgaz da Ateş’in ne kadar güvenilir biri olduğunu bir kez daha anladı. Günden güne aralarındaki bağ kuvvetleniyor, iki yaralı kardeşin sahnelerini izlemek çok zevkli arkadaşlar. O kadar doğal oynuyorlar ki etkilenmemek elde değil.

Aydos’un aşk hakkında çektiği video kaydını herkes mutlu bir şekilde izlerken, Ateş’in ise Leyla ile olan ilişkisi film şeridi gibi gözünün önünden geçiyordu. Herkes aşkın güzel yönlerini düşünürken Ateş ise düştüğü yanılgıyı düşünüyordu. Kolay değil aşık olduğunuz insanın bir yabancı çıkması. Bu iki aşık, artık yan yana duran iki yabancıydı.

1 haftalık bir zaman atlaması oldu ve o süreçte Ateş kim bilir başka neler öğrendi çok merak ediyorum. Dakikalar, saatler, günler geçiyor ama Ateş’in içindeki yangın geçmiyordu. Ateş, Leyla’ya seni biri ile tanıştıracağım demişti ve evet gerçekten tanıştırdı. O kişi Ateş Arcalı’nın ta kendisiydi. Artık her şeyin farkında olan, attığı adıma dikkat eden, şüphe seviyesi en üst seviyeye çıkmış bir Ateş Arcalı ile tanışacaktı.

Karşınızdaki insanın yalan söylediğini bilmek ve onun köşeye sıkıştığını görmek kadar kötü bir an yoktur. O güne kadar inanmak istediği, seneler sonra bir kadına güvenmek için kabuğundan çıkan bir adam şimdi ise sevdiği kadına yabancı gibi bakıyordu. Evet Ateş Leyla’ya evlenme teklifi etti ve bu tabii ki mutlu değil, acı dolu bir teklifti. Tek istediği Leyla’nın ağzından gerçekleri duymaktı ve Ateş son hamle olarak evlenme teklifi ederek ipleri eline aldı. Artık çember daralıyor, ben yeni bölümün son sahnesinde Leyla’nın annesinin gelmesini bekliyorum, bir geçiş bölümü olmasına rağmen duygu yoğunluğunun fazla olduğu bir bölümdü. Herkesin emeklerine sağlık, bu hafta da bu yazıyı yazmamak olmazdı. İstikrar önemli. Yeni günümüz olan Cumartesi günü kaldığımız yerden devam 🙂

Yeni yazılarda görüşmek üzere, kendinize iyi bakın! 🙂

Yorum yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir