Herkese merhaba, geçen bölüm kendi farkında olmasa da çetesi ile yavaştan aşık olmaya başladığı adam arasında sıkışıp kalmış Leyla, Ateş’in kendisinden gitmesini isteyince hayatında güzel şeylerin elinden bir anda silinip gitmesini iliklerine kadar hissetti. Bölümün başında “Sufle – İçinde Aşk Var” çalmasına çok sevindim, inanılmaz güzel bir müzik tercihiydi. Sahneye çok yakışmış.
Takdir etmeliyim ki Hafsanur Sancaktutan bu sahnede Leyla’nın yaşadığı hayal kırıklığını çok iyi yansıttı. Kendisini severek izliyoruz.

İnsanları çok iyi manipüle eden Yakup, Leyla’dan ailenin içine tekrar girmesini isteyince Ateş tarafından ikinci kez reddedilen Leyla, bir kez daha hayal kırıklığı yaşadı. Leyla çok kapsamlı bir karakter ve çok keyif alıyorum izlerken, Yeri gelince Ateş’i bile tanımayıp herkesi karşısına alan, yeri gelince de dünyanın en kırılgan kızı olabiliyor. Dengeli yazılan, güçlü kadın karakterlerin her zaman arkasındayız. Olması gereken bu zaten.

Leyla’ya kaba davrandığının farkına varan Ateş, onun gönlünü almak ister. Leyla’nın gözünde duygusuz biri görünen Ateş’in aslında ne kadar hassas ve duygusal biri olduğunu geçen bölümdeki Berit’in konuştuğu sahnede gördük. Çok ama çok güzel sahneydi. Bu sahnede aklıma Zeynep’i bekleyen Kerem Sayer geldi direkt yalan yok. 🙂 O günden beri Kerem Bürsin bizim radarımızda her zaman.

Füsun’un çalışanları satın aldığını öğrenen ve oyunu çözen İlter, yine kendine hayran bıraktı. Şerif Erol ve Kerem Bürsin’in karşılıklı sahnelerini çok seviyorum. Umarım onları daha çok izleriz. Bu ikiliyi kısa da olsa Şeref Meselesi dizisinde izlemiştik, İlter ve Ateş sahneleri gerçekten harika. Hatice Aslan’ın da Füsun rolüne çok yakıştığını belirtmeden geçemeyeceğim, iyi ki onu bu dizide izliyoruz. Hiç beklenmedik anlarda ani çıkışları diziye çok renk katıyor. Füsun, Umut’u da çok güzel manipüle ediyor tebrik ederim.

Dizide en çok güldüğüm anlardan biri Ateş’in en başından beri Berit’i her seferinde kargo paketi gibi taşıması kesinlikle. İkonik bir hareket haline geldi 🙂 Berit bu dizinin gizli kahramanı. Aren Yavuz inanılmaz tatlı ve her sahneyi bambaşka bir boyuta getiriyor. Set dışında da Kerem Bürsin ve Hafsanur Sancaktutan’ın ona olan özel ilgileri şahane bir ekip ortamı olduğunun göstergesi.

Çocuklarla daha fazla başa çıkamayan Ateş, Leyla’nın değerini bir kez daha anlar. Bu sahnede klişe bir şekilde hoşlandığı kişinin peşinden koşan bir adamı değil, içinde fırtınalar kopan ve birisine koşulsuz güvenmek isteyen Ateş Arcalı’yı izledik. Birisine güvenmek gerçekten çok özel bir şey. Ateş bunu fazlasıyla hak ediyor.

Bir çocuğu mutlu etmek kadar güzel bir şey yoktur. Çok tatlı, diziye renk katıyor dediğimiz Berit’in, aslında ne kadar üzücü bir geçmişi olduğunu psikolog sahnelerinde daha iyi anladık. Ailesini kaybetmesi, yaşadığı travmalar sonrası ve aradığı sevgiyi Ateş ve Leyla’da bulması çok güzel yansıtıldı dizide. Çocukların sahneleri diziyi daha da ilgi çekici hale getiriyor. İzlerken çok mutlu oluyorum. Bu üçlünün enerjisi muhteşem. Sahnelerinin daha da artmasını diliyorum.

Dizinin benim için en iyi sahnesi açık ara Ateş’in panik atak geçirdiği sahneydi. Bir dönem panik atak yüzünden hayatı berbat bir hale gelmiş birisi olarak adeta kendimi gördüm. Kerem Bürsin o ruh halini inanılmaz iyi yansıttı. Ölüm ile yaşam arasındaki çizgi gibi bu illet. İzlerken nefesim daraldı gerçekten. Çok başarılı sahneydi. Aşk iyileştirir derler, Leyla Ateş’in ilacı oldu adeta. Ateş’in duygusallığı yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Karakterler güzel işleniyor, sevdim bu olayı.

Leyla’yı mobese kamerası gibi sürekli izleyen Onur, ilerleyen bölümlerde başımızı çok ağrıtacak orası kesin. Bu olaydan sonra bütün ekibi eve soktu sırf yaşadığı kıskançlık yüzünden. Ayrıca bu sahnede aklıma Parazit filmi geldi. Kötü günler bitti sırada daha kötü günler var İlter için diyebiliriz. Leyla artık attığı her adıma daha dikkat edecek, Manipülatif Yakup ve takıntılı Onur varken işi artık daha zor. Çember daralıyor.

Düzenlenen gecede Ateş ve Leyla artık bu andan itibaren duygularından emin oldular. Dizide en çok hoşuma giden nokta ise Bige’nin Ateş’e sarhoşken bana gidelim dediği zaman hiç klişelere girmeyip onu başından atması oldu. Eğer böyle bir durum yaşansaydı gereksiz dram ile dizinin bütün enerjisi bozulurdu. İyi ki böyle şeyler olmuyor, tebrik ederim.

İki yorgun aşık, son sahnede bir türlü bırakamadıkları o meşhur havuzda teslim oldular. 🙂 Çok güzel bir bölüm sonuydu. Fragmanları daha enerjik ve dramdan uzak hazırlarlarsa ben dizinin reytinglerinin yükseleceğine inanıyorum. Herkesin emeklerine sağlık, en güzel bölüm buydu kesinlikle. Yeni yazılarda görüşmek üzere!

Yorum yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir