Herkese tekrardan selamlar! Aile sezon finali sosyal medyada yankılanmaya devam ederken ben de analizin başına geçtim. Olayların bitmediği sezon finali sahnelerinin alt metnini gelin birlikte okuyalım.

Geçen bölümde, İlyas’ın teklifi üzerine Hülya hiç tereddüt etmeden Aslan’ı, öz oğlunu ölüme gönderdi. Bu korkunç kararın sonucu kimsenin ölmemesi fakat herkesin gerçekleri öğrenmesi oldu. Hülya, yaptığı korkunç pazarlıkların sonucuna katlanacak. Her kirli pazarlığın bir bedeli mutlaka olmalı değil mi? Toz kondurulmayan Soykan soyadını taşımanın büyük bedelleri var..

Cihan, evlatlık olduğunu çok acı bir şekilde öğrendi. Aslan, her yerden parça parça öğrendiği bilgileri birleştirdi ve kimseler çakmadan gerçeği ortaya çıkardı. Her ne kadar Cihan ile kardeşlik bağlarının kopmasını istemesem de Hülya Soykan faktörü varken ne mümkün! Kadın iki oğlunu ne yaptı etti birbirine düşürdü. Ailesini katlettikleri Cihan, intikam peşine düşmez mi sandı? Hülya’nın o çok sevdiği soyadı artık büyük sallantıda. Çünkü Cihan gibi elinde ne varsa kaybetmiş birisinin ne kadar ileri gidebileceği bilinmez.

Gerçekleri en ufak zerresine kadar bilen ve belki de bu yüzden aklını kaybeden Seher babaanne, çekinmeden o kutsal gibi gösterilen sofranın tüm sırlarını ortaya bir bir dökecek. Başladı bile. Aslan, çok saygı duyuyor Seher’in söylediklerine. Bu nedenle herhangi bir gerçek varsa Aslan onu Seher’in ağzından duymak ister. Zaten evdeki kimsenin gerçekleri konuşmaya izni yok..

Bu esnada, Devin ve Aslan tertemiz bir sayfa açacaklarını düşünüyorlar.. Aslan, normalde asla yapmayacağı bir şey olan işlerden elini çekmeyi bile kabul etti. Devin ve hali hazırda gelecek olan bebekleri, o sayfayı açmadan mutlu olacak gibi gözükmüyor. Çünkü Aslan, hırslı, gözü kara, manipülasyonu ustalıkla yapan, zeki bir adam. Ve ailede düşmanlarla Aslan gibi savaşabilecek başka kimse yok. Bu nedenle, Devin her ne kadar Aslan’ın dediklerine inansa da Aslan etrafındaki tehditlerin peşini bırakacak bir adam değil ne yazık ki. Gizli de olsa işlerini sürdürmekten çekinmez. Devin gibi bir kadını bile kendi karanlık hayatına adapte etmeyi böyle başardıysa kim bilir daha neleri kabul ettirir..

Bu arada, araya Ekrem ve Yağmur’un istemesi de sıkıştı. Yani bence sıkıştı çünkü Ekrem ve Yağmur henüz sorunlarını çözebilmiş bir çift değil. Yağmur’un geçmişi, Ekrem’i ve ailesini hep rahatsız etmeye devam edecek. Üstelik Ekrem de Yağmur’a ve geçmişine rağmen aşkına sahip çıkabilecek biri olmadığını gösterdi. Çok yazık. Bu arada lütfen bu çifti aynı bölüm içerisinde bir ayırıp bir barıştırmayın. İşin tüm duygusu kaçıyor..

Dizide en çok üzüldüğüm karakter Leyla. Sevgisizlik ve mecbur kalmışlık arasına sıkışmış ve acısını bile doya doya yaşayamayan bir kadın.. Cemre’ye doğru çekilmeye başladı ve bu durum ne yazık ki asla değer görmeyecek.. Tolga ise kadının yakasını bırakacak gibi durmuyor. Rezalet bir karakter gerçekten. Leyla’nın boşanmak için verdiği karar da asla ciddiye alınmıyor ne Hülya ne Tolga tarafından. Gerçi bu evde yaşayan kimse Hülya’nın izni olmadan nefes bile alamıyor.. Leyla, sevmeye muhtaç. Sevilse bile, kimseyi özgürce sevmesine izin verilmemiş. Hülya, çocuklarının kendisini sevmesine bile kısıt getirmiş gaddar biri.. Kendisinin sevilecek değil saygı duyulacak, akıl alınacak biri olduğunu düşünüyor. Sevgi, ona göre bir güçsüzlük. Leyla, annesine onu sevdiğini söyledi, kalbini açtı ama Hülya buna bile inanmayan gözlerle baktı. Fakat o taş kalbine rağmen duygulanabildiğini de gördük.

Bölüm sonuna doğru iyice nefesler tutuldu ve aksiyon dozu arttı. İntikam almak ve Soykan konağını başlarına yıkmak için gelen Cihan, Aslan’ı gözünü kırpmadan vurdu. Başından beri uğradığı ayrımcılık sonucu düşman olarak gördüğü kardeşini intikam uğruna gözden çıkardı. İlyas’ın bütün bu olanları kameradan izlemesi ayrı bir boyuttu gerçekten. (Ben yanlış anlamış da olabilirim) Planın içinde kardeşleri birbirine düşürmek de var. Cihan’ın intikam almak istemesi, en çok öldü bilinen İlyas Koruzade’nin işine yarayacak anladığımız üzere.. Devin, vurulan Aslan’ın hayatını kurtarmak için Cihan’ı vurdu. Devin Akın gitti, yerine Devin Soykan geldi. Devin, damarına basıldığı zaman kimseyi tanımayacak birisi. Henüz onun gücünün farkında olan yok gibi. İşin gerçeği de şu ki, Devin karnında bir Soykan taşıyor.. Artık bu aileyle arasındaki bağ, kopmamak üzere mühürlendi..

Kimse ölmese bile herkes öldü.. Çünkü Soykan olmanın bedelini herkes kendinden vazgeçerek ödedi. Bu saatten sonra kimse eskisi gibi olmayacak. Hülya, yaptığı pazarlıkların iki oğlunun da kaybına sebep olabileceğini gördü. Üstelik Devin, artık sadece gelini değil. Devin, Hülya için artık ödemesi gereken bir bedel. Kendi taşımak istemediği yükleri düşünmeden oğullarının omzuna bindiren Hülya, önce Devin’i çiğnemeli artık. Tebrikler, başardı. Devin artık bir Soykan. Ve Hülya ile arasındaki en büyük fark Devin’in kendinden çok sevdiklerini düşünüyor olması. Hülya, bencilliğinin cezasını, Devin ise fedakâr olmasının acısını çekiyor.. Yeni sezonda, yeni bölümlerle, yeni analizlerle görüşmek dileğiyle..

Yorum yok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir