Yargı’yı izleyenler olarak ters köşelere bir nebze de olsa alıştığımızı düşünürdüm ancak bu bölüm anladım ki biz daha hiçbir şey görmemişiz. Turgut Ali beni öylesine şaşırttı ki! Turgut Ali’nin yanı sıra tüm olayların arkasında ince ince işlenen plan, gerçekten zekice ve bir o kadar korkutucu.
Kuyu cinayetlerinin cani katili Burak’ın mevzusunun bu kadar kolay kapanacağını düşünmüyordum elbette ama böylesini de tahmin etmemiştim doğrusu. Haluk’un tehlikeli planlarına Turgut Ali’yi zayıflıklarını kullanarak dahil etmesi, Turgut Ali’nin de başka bir yol çizmeden dahil olması bir tık üzücü oldu. Çünkü Ilgaz Kaya her zaman başka bir çıkışın olduğuna inandırmıştı bizi. Turgut Ali’nin de dediği gibi, yanlışı bile doğruya getirerek yapmıştı.
Yekta’nın bile beyaz kaldığı bu karanlık, Ilgaz’ın sonunu getirdi resmen. Ben hala Ilgaz’ın ölmemiş olduğu gerçeğine inanıyorum, büyük bir ters köşe daha yaşayacağımızı düşünüyorum ancak bunun nasıl olacağı konusunda en ufak bir fikir üretemiyorum. Sanırım Sema Ergenekon dizilerini de bu yüzden çok seviyorum. Yaşanan her şeyden ziyade Ömer’in en adil şekilde yargılanmasını izlemek en büyük temennim. Ben şu ana dek başka hiçbir karakterden bu denli rahatsız olmamıştım.
Parla cephesinde yaşananlara şaşırmadım dahi diyebilirim. Ben bu çocukların belaya yatkınlığının bağışıklık yaptığını düşünüyorum. Hayır, olan yine Ceylin’e oluyor. Ne olduğunu anlamadan karanlık bir çukura itildi resmen ve onu iten kendi yeğeni oldu bana göre. Elbette teyzesi olarak yanında olacaktı, başka bir şey zaten beklemiyordum ancak Parla’nın şimdiye dek takındığı sorumsuz halleri maalesef tüm bu yaşananlara zemin hazırladı. Eyüp’ün ölmeyeceğini düşünüyorum, ki umarım böyle olur. İzleyip anlayacağız…
Bir sezondur beklediğimiz kanlı kıyafetlerin gizemi de böylece çözülmüş oldu. Ceylin’in neden itiraz etmediğini de anladık. Ben sezon başından beri bunun Gül teyzeyle bir ilgisi olduğunu düşünmüştüm hep. Yanılmama yine şaşırmadım tabii. Bir de olayların sıralanışı o kadar can sıkıcı ki, tüm oklar neredeyse Ceylin’i gösteriyor. Gerçeklerin ortaya çıkacağından hiç şüphem yok ancak Ceylin’i bu kadar üzgün görmeyi ciddi anlamda artık istemiyorum.
Bölümün en üzücü sahnelerinden biri de Ilgaz’ı o çöplerin arasında görmekti. Elbette hiçbir insan bunu hak etmez ama Ilgaz hiç ama hiç hak etmiyordu. İnanıyorum ki bunun ardında yine zekice bir plan var. İnanmak istiyorum…
Ve Ceylin’in yaşadıkları… O kadar üzücüydü ki. Çaresiz bir şekilde beklemesi, Eyüp’ün şokunu atlatamadan Ilgaz’ın ölümün öğrenmesi ve bununla suçlanması çok ağır şeyler. Hepsinden ziyade Ilgaz’ı göremiyor oluşu beni çok derinden yaraladı. Söylemeden asla geçemeyeceğim, Pınar Deniz ciddi anlamda işini mükemmel yapan, hissetmemiz gereken duyguları sonuna kadar hissettirebilen şahane bir oyuncu. Bu bölüm için ona ayrıca teşekkür etmemiz gerekiyor bence.
Yekta’nın Ceylin’in yanında olmasına ise sevinmedim değil. Bu ikiliyi geçmiş haftalardan çok sevmiştim zaten. Yekta’nın kıvrak zekâsına güveniyorum ve bu sefer bunu iyi yönde kullanacağını düşünüyorum. Ceylin’in üzgün hallerine birçok kez şahit olmuştuk ancak bu hafta çok başkaydı. Yekta’ya sımsıkı sarılmasından da anlayabiliriz.
Metin Amir ve Eren’in Ceylin’in yanında durması çok güzeldi. Sorgulamadan inanması, acaba bile dememesi duygulandırdı hepimizi. Haftaya sezon finali… Final olmadığı için gerçekten mutluyum ancak işler çözülmeden sezona veda ederlerse çok üzülürüm. Yeni sezonda daha fazla Ben Ölürsem dinlememek umuduyla… Çok güzel şarkı ancak Yargı’da duymak hepimizi yeterince yaraladı. Öyleyse sezon finalinde görüşmek üzere.
Yorum yok